Evde ve günlük yaşamımızda tasarrufun getireceği maddi ve dolayısıyla manevi faydalar inkar edilemez. Ancak her konuda olduğu gibi tasarruf yapacağım derken göz çıkarmamak lazım, denge önemli. Hayatımızdaki harcamaları sınırlamayı düşünürken soracağımız soru şu olmalı: "bu kısıtlamanın olumsuz bir getirisi olur mu?" ve bu getiri " riske atılacak bir şey mi?". Bu soruların cevabına göre tasarrufları yapmak gerekir.
Bir örnek verecek olursam, mesela beslenme konusunda yapılan tasarruflar. Yiyecekleri daha uygun fiyatlı yerlerden alma seçeneği söz konusu olabilir ama bazı yiyeceklerden kendimizi mahrum bırakmak, insanın sağlığını etkileyecektir. Sağlığın bedeli hiç bir şeyle kıyaslanmaz ancak, basit bir hastalıkta bile tedavi masrafları, yapılan tasarrufu kat kat geçer. Bu durumda bu tasarruf, tasarruf değildir.
Belli bir düzen olmadan (ne yazık ki) aklıma gelen fikirleri yazacağım.
Nasıl tasarruf yapabiliriz.
- bir evin en çok masrafı market/pazar harcamalarıdır. Bu alışverişler sırasında insanın ihtiyacı olmadığı halde çeşitli yönlerden baştan çıkıp sepete attığı ekstralar oluyor. Öncelikle bunları kesmeli.
- market alışverişlerinde neredeyse harcamaların üçte biri abur cuburlara gider genelde. Bu atıştırmalıklara gerçekten ihtiyacınız var mı? Kesmeyi ve ya azaltmayı düşünmeli. Hem boşuna ekstra kalori.
- riskli yerlerden uzak durmalı, bir milyoncular, kırtasiyeler... gibi dükkanlarda ucuz diye ihtiyaç olmadığı halde alınan çok şey oluyor. Haftada 5tl bu tip şeylere harcasanız, yılda 260tl eder.
- buna karşın evde bir ihtiyaç olduğunda önce bir milyonculara bakmakta fayda var. Mesela elbise fırçası, tahta kaşık.. gibi şeyler marketlere ve ilgili mağazalara nazaran daha ucuzdur.
- alınan sebze ve meyveleri, tüketilecek miktarda azar azar almak lazım. Hem taze yemek için hem de bozulup çöpe gitmemesi için.
- bazı hazır gıdalar insana pratik geliyor, ancak pek farkı yok. Mesela hazır kurabiye ve kek unları, hazır puding ve çorbalar. Bunların çoğu evde yapılabilecek şeyler. Mesela toz pudingi ele alalım. İçindeki malzemelerin (şeker, kakao,nişasta) aynı miktarda değerlerinin fiyatlarını karşılaştırsak daha pahalıya gelecektir. Üstüne paket parası da geliyor çünkü. İçindeki koruyucular da cabası. Bu tip alışverişlerinizde evde yapılabilir / yapılamaz şeklinde ayırmaya çalışın.
-aşırı stok yapmayın. Genelde ucuz bulunduğunda bazı ürünler indirime girer. Gıda malzemelerinde genelde son tüketim tarihi yaklaşan ürünlere bu indirimi uyguluyorlar. Stok yaptığınızda bu tarihleri kaçırabilirsiniz ve çöpe gider. Ayrıca hazır parayı bir anda vermek anlamına gelir. Bir de artık bir sürü market ve alternatif var. Daha sonra yine indirimli satışları olacaktır.
- temizlik ürünlerinde çeşit azaltmasına gidin. Parkeler, fayanslar, mutfak, banyo, cam vs hepsi için ayrı deterjana gerek yok. Daha önce bu blogda yazdığım sabun tozu, sirke ve karbonat seçeneklerini kullanabilirsiniz. Parke deterjanlarının aslında arap sabunu kökenli olduğunu düşünüyorum (çok benziyor) ve arap sabunlu veya beyaz sabunlu su kullanabilirsiniz. Camları bulaşık deterjanı ile silebilirsiniz, pırıl pırıl olur. Dolayısıyla evinizdeki deterjan seçeneklerini gözden geçirebilirsiniz.
- alışverişe tok gidin, açken daha çok harcama yapılıyor.
- alışverişi farklı marketlerden ve mağazalardan yapın, aynı ürün farklı mağazalarda farklı fiyatlarda olabiliyor. Çevrenizdeki dükkanlar arasında kıyaslama yaparak alışverişinizi düzenleyin.
Bu günlük bu kafar yeter :) Daha çok alışveriş konulu bir yazı oldu, diğerlerinde kullanım odaklı ve diğer tasarruf çeşitlerine değineceğim.